Hayat yolunda giderken bir çok insan ve olaylarla karşılaşıyoruz. Kimisi yolumuza kısa bir zaman diliminde eşlik ediyor, kimi ara ara kimi de bir ömür boyu.
Hayata dair 7
Hayat yolunda giderken bir çok insan ve olaylarla karşılaşıyoruz.
Kimisi yolumuza kısa bir zaman diliminde eşlik ediyor, kimi ara ara kimi de bir ömür boyu.
Kimi zaman hayal kurup umutla yarınlara bakıyoruz.
Kimi zamanda umutsuzluğun karanlığında ufacık bir mum ışığına muhtaç yol pusulamızı bulmaya çalışıyoruz…
Umutla dolu olmak elbette çok güzel, lakin bunun dengesini kurmak için arada bir umutsuzluğunda yaşanması gerekir.
Hayatta sağlıklı bir dengeye sahipsek ve bizim için gerçekten neyin önemli olduğunu ve neyin önemsiz olduğunu biliyorsak ne mutlu bize.
Günümüzde teknolojik alanda modernleşmiş dünyamızda her şey düşünülmüş, yolunu kaybetmek mümkün mü?
Değil elbette…
Gerektiğinde navigasyon elimizin altında, ister arabada ister cepte…
Ver adresi bul yolunu, kaybolma korkusu eskidendi…
Düşünsenize, çok eskilerden bir gün ormanda yürüyüşe çıktınız, doğada güzel güzel yürürken birden aynı ağacın yanından defalarca geçtiğini fark edersiniz.
Dehşet, korku ve adrenalin anında tavan yapardı.
Günümüzde bütün bunlar eskiye dair bir hikaye gibi anlatılıyor.
İnsan, doğası gereği içsel güdüsüyle biliyor aslında ne yapması gerektiğini.
Beyin ve kalbin arasında denge kurabildiğimiz an.
Yani aklın söylediği ve duyguların hissettiği dengeyi sağlayabilirsek, doğru yolu da görebiliriz, doğru kararı da alabiliriz.
Esas olan egonun, aklın, duyguların ve kalbin birbirine karışıp bizi yolumuzdan saptırmaması.
İnsanın hayata dair hedeflerinin olması da önemlidir.
Bir de arada bir geri çekilip umutlarını, umutsuzluklarını, duygularını, hedeflerini hatta başarı ve başarısızlıklarını da gözden geçirmesi gerekir.
Peki, en son ne zaman onlara bakmak için geri adım attınız?
Ben ara ara hedeflerimden uzaklaştığımı hissettiğim zaman bir iki adım geriye gidiyorum. Bu geriye attığım bir iki adım bile bazen görüş alanımı netleştirmeye yetiyor.
İyi öğrendiğim şeylerin arasında, kim olduğumu ve kim olmak istediğimi unutmayıp kendime de ara ara hatırlattığımdır.
Bunu ara ara yaptığım sürece, hayatım her daim netlik kazanıyor.
Bulanıklıklar belirsizlikler bir hamlede bertaraf oluyor bazen.
Bunu yapabilmek yada yapamamak egomuz elverdiğince kendi elimizde.
Kendimiz için yaptığımız her şeyin olumlu veya olumsuz sonucu kişisel gelişimimiz için önemli olduğu gibi etrafımızdaki insanların hayatında da etkisini gösteriyor.
Ben şahsen hayatta öğrendiklerimi kendime referans alıyorum, yenilerle harmanlayıp elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Hayallerim, hala çok masum ve ulaşılabilir şekilde mütevazi.
Umutlarımı her gün sulamaya devam ediyorum, onlara özenle bakıyorum.
Düşüncelerim, onlar kimi zaman büyük, kimi zaman da ufacık ama artık birden birikip ağırlaştıklarında altında kalmıyorum.
Aldığım hayat deneyimi bana nerede ne zaman durmam gerektiğini iyi öğretti.
Aksini yaşadığımız da olur elbette, herkesle her zaman sorunsuz iletişime geçemeyebiliriz de.
Bazen ne yapsanızda verdiğiniz akıllar işe yaramaz.
Karşınızdaki kişi ne kadar mantıklı konuşsa da size arkasını döner dönmez duygularına yenilip verilen akılların tümünü unutabilir.
Ya da, kendi fikirleri yanlışta olsa onlara sıkı sıkıya sarılır.
Onlardan vazgeçmez, belki de geçemez.
Böyle durumlarda eskiden üzülür, hatta kızardım.
Bazen günlerce etkisinde kalırdım, bazende peşine düşerdim anaç duygularımın etkisiyle.
Artık bende akıllandım, çabalarım, yardımlarım ve verdiğim akıllar ciddiye alınmıyorsa koyveriyorum gidiyor.
Herkes kendi seçimlerinin sonuçlarına katlanmak zorundadır.
Rahmetli ebemin dediği gibi, herkesin bir anlama noktası vardır.
Kimi çok çabuk anlar, kimisi de bıçak kemiğe dayanınca.
Anlama ve anlaşılma süremiz hep var olsun, ihtiyaç ne kadarsa o kadar.
Ne eksik ne de fazla, kimseye kıyak yapmadan.
Birde, kalbinizin navigasyonunu arada gözden geçirin.
Aktüellenmesi gerekiyorsa fazla beklemeyin, aktüelleyin.
Birde fazlalıkları temizleyip yenilenin.
Özen gösterilen her şey size iyiliklerle geri dönüşüm yapacaktır.
Siz yine de, her şeye rağmen kalbinizin navigasyonunu gözlemleyerek onu dinleyin.
