Bazen yakınınız, en güvendiğiniz hatta yaralarını sarıp sarmaladıklarınız sizi yaralar yıkıp giderler...

 Hayata dair 2  

Bazen yakınınız, en güvendiğiniz hatta yaralarını sarıp sarmaladıklarınız sizi yaralar yıkıp giderler...

Aslına bakarsanız ruhumuzun tek ilacı sevgidir. Yaralı ruhlarımızı iyileştirmenin tek yolu, sevgi ve inanma gücü. Yaşama gücümüz, umudumuzun kaynağı. 
Ben, bize sunulan bu sevgiyi gönül bahçemizde açan güllerin bahçıvanı olarak tanımlıyorum. 
Kalbimizdeki sevgi etrafımıza rengarenk bulaşırken aynı zamanda da bizi iyileştirir, güzelleştirir. 
Verdiğiniz sevgi sizden bir şeyler katar verilene. Hayatına, ruhuna, karakterine, dünyaya bakışına hatta yüzündeki tebessüme bile. 

Bazen onca sevgi bile durduramaz gitmek isteyeni. Güçsüz kalırız bazı şeylerin karşısında, çaresizce bakakalırız olanlara. Gözlerimizdeki fer kararır, bakışlarımız donuklaşır, yüzümüzdeki tebessüm yerini hüzüne teslim eder. 
Durduramayız belki doğrudur, ama
katıksız sevgini sunduysan eğer vicdanın her şeye rağmen rahattır. 

Giden umutlarıyla gider, geride kalansa anılarıyla acısıyla baş başa kalır. Çünkü giden, sadece kendisine sunulan sevgiyle beslenmiş, iyileşmiş ve güçlenmiştir. 

Varsın verdiğin sevgi ve emekler boşa gitsin. Eğer içine temiz duygularla sevgi tohumları ektiysen, toprak ana eninde sonunda sana mükafatını en güzel renklerde açan çiçekleriyle verecektir. 

Demem o ki; gönül bahçenize iyi bakın, başkasından medet ummayın. Kendinizi sevin, kendi gücünüzü kuvvetinizi göz ardı etmeyin. Başkasının sevgisiyle yeşeren bahçenin size hiçbir faydası olmaz, hatta faydadan çok zararı olur. 
Düşmek sadece kalkmak için sebebiniz olsun. 

Sevgiyle, sağlıcakla kalın.