Kahramanmaraş merkezli depremde Hatay’da evi ağır hasar gören ve 7 akrabasını kaybeden Feryal Çil, deprem anını “Deprem anında yataktan fırlayarak, dışarı koştuk. Dışarıda çok kötü bir yağmur vardı, ben düşerek kolumu kırdım. Daha sonra elektrikler gitti, yer sanki ayaklarımızın altından kayıp gidiyordu. Ayakta durmakta zorlandım, yere savurdu. Çocuklarım ile Allah’ım yardım et diye dua ediyorduk. Gökyüzüne doğru baktığım zaman ışıkların yükseldiğini gördüm. Sanki kıyamet kopuyordu” sözleri ile anlattı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremin üzerinden 31 gün geçti. Geride acı bir enkaz bırakan depremde 45 binden fazla vatandaş hayatını kaybederken, yaralanan binlerce kişinin tedavisi ise hastanelerde devam ediyor. Depremin ardında yüzbinlerce kişi ise başka illere nakli gerçekleştirildi. Turizmin başkenti Antalya’da ise depremzedeler otel, yurt ve otellerde kalmaya devam ediyor. Antalya Olgunlaşma Enstitüsü ise 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde depremzede kadınları unutmadı. Enstitü depremzede 4 kadını mutfakta buluşturarak, acılarını bir nebzede unutmaları için Hatay mutfağına özgü yemekleri yapmalarına imkan sağladı.

Kadınlar tarafından yoğurtlu buğday çorbası, patatesli çiğ köfte, biberli ekmek kısa sürede el birliği ile yapıldı.

Yapılan yemekler Antalya Olgunlaşma Enstitüsü içerisinde faaliyetlerde bulunan depremzede aileler ile paylaşılarak onların tüketimine sunulacak.

“Yer sanki ayaklarımızın altından kayıp gidiyordu”

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da evi ağır hasar görünce ailesi ile birlikte Antalya’ya yerleştirilen 4 çocuk annesi Feryal Çil (57), yaşadıklarını şöyle anlattı: “Eşim depreme yakın olarak uyanmıştı. Depremi önce o hissederek bizi uyandırdı. Biz yataktan fırladık, dışarı koştuk. Dışarıda çok kötü bir yağmur vardı, ben düşerek kolumu kırdım. Daha sonra elektrikler gitti, yer sanki ayaklarımızın altından kayıp gidiyordu. Ayakta durmakta zorlandım, yere savurdu. Çocuklarım ile Allah’ım yardım et diye dua ediyorduk. Gökyüzüne doğru baktığım zaman ışıkların yükseldiğini gördüm. Sanki kıyamet kopuyordu. Sonra açık alana gittik, küçük bir barakaya sığındık.”

“Akrabalarımdan 7 kişi öldü”

Gece bir depreme daha yakalandıklarını belirten Çil, “Deprem sonra geri döndü, bir daha deprem oldu. Arabanın içerisinde kaldık, radyo açmaya çalıştık. Sonra 11 ili etkilediğini öğrendik. Sera bahçesinde kaldık, ateş yakarak ısındık. Sonra Antalya’ya geldik. Kızım Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyordu, onun yanına geldim. Biz felaketin büyüklüğünü yola çıkınca gördük. Birçok arkadaşımızı kaybettik, akrabalarımdan 7 kişi öldü. Bize sahip çıkan herkese teşekkür ederim, burada el işi ve yemekler yapıyoruz. Hatay mutfağından çiğ köfte yaparak depremzede arkadaşlarımıza ikram ettik” dedi.

“Hatay medeniyetler şehri ama yerle bir oldu”

Hatay’a geri dönmek istediğini belirten Çil, “Lütfen Hatay’a yardım edin, ne kadar böyle yaşayabiliriz. Dönmekten de korkuyoruz, gittiğimiz zaman komşu ve arkadaşlarımız olmayacak. Bunun acısını hissediyoruz. Herkes toprağına gitmek ister, Hatay medeniyetler şehri ama yerle bir oldu” açıklamasına yer verdi.

“Bu zor süreçte onların yanında olacağız”

Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Usta Öğretici Şerife Kocatürk ise, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısı ile Hatay’dan gelen kadın depremzedelerimizin acılarını paylaşmak adına bir etkinlik düzenledik. Onları rahatlatmak ve biraz daha yaşadıklarını unutturmak adına katkıda bulunmak istedik. Güzel ürünler yaptık. İki okulumuzda depremzede misafirlerimiz için elimizden gelenleri yapıyoruz. Yardımlarımız ve desteklerimiz devam edecek. Bu zor süreçte onların yanında olacağız, en az zararla bu dönemi atlatmalarına yardımcı olacağız” sözlerine yer verdi.

Kaynak: iha