Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bulgaristan sınırındaki ihracat kuyruğuyla ilgili, "Bulgaristan tarafında hat sayısı azdı, özellikle tırların geçmesi için bizimde desteğimizle Bulgaristan tarafı oradaki faklı yapılanmalar vardı temizlediler. Yeni 3 tane hat açtılar, artık burada bekleme olmayacak" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) Meclis Toplantısı’na katıldı. Krizlerin, savaşların yüzde 60’ının Türkiye’nin etrafında olduğuna değinen Çavuşoğlu, "Amerika ile Avrupa’nın yavaş yavaş merkezdeki gücünün azaldığını görüyoruz. Batı merkezli dünyanın sonunun geldiğini söyleyenler var. Biz kimsenin ekonomisinin kötü olmasını istemeyiz. AB enerji konusunda Rusya’ya bağımlıydı şimdi farklı bölgelere bağımlı. Yıllardır yaptığımız stratejik hamleler sayesinde, enerjide merkez haline geldik. Balkanlarda 90’lara döneme eğilimi vardı hemen devreye girdik" diye konuştu.

"Arabuluculukta marka olduk"

"Türkiye’nin daha istikrarlı, daha güçlü olması lazım" diyen Bakan Çavuşoğlu, "Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana kazanımlarımız çok önemli. Son 20 yılda bizde cumhuriyetimize çok eserler kazandırdık. Dünyanın içinde bulunduğu bu ortamda nerede olacağız? Bunları yönetmemiz, hazırlık olmamız gerekiyor. Covid döneminde bizim aldığımız uyguladığımız politikalar dünyaya örnek oldu. Eskiden turist sayısına baktığımızda gelir, sayının yarısı olurdu. Şimdi neredeyse kişi başı bin dolar gibi rakama ulaştık. Covid sonrasında ekonomimiz yüzde 11 büyüdü. Pandemiyi yönetme becerimiz sayesinde oldu. Rusya- Ukrayna arasında başlayan savaş konusunda izlediğimiz politika dünyada herkesin imrendiği bir politika. İlk etapta tarafsızdık hem de ilkesel tarafsızdık. Barış için arabuluculuk yaptık. Tam gıda krizi derken İstanbul Tahıl Antlaşması. NATO içinde her iki ülke ile konuşabilen tek ülke Türkiye. Filipinler’den, Somali’ye kadar herkes arabuculukta herkes Türkiye’ye güveniyor. Biz arabulucukta bir marka olduk" diye konuştu.

"Filistin, Kudüs davası konusunda da hiçbir zaman taviz vermeyeceğimizi her zaman vurguluyoruz"

Ukrayna konusunda yaptıklarının tüm dünyanın takdirini topladıklarını anlatan Bakan Çavuşoğlu, bir dönem kopukluk yaşadıkları ülkelerle ilişkileri normalleştirdiklerini, Mısır ve İsrail’in bu ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Ramazan ayının son 10 gününde Müslüman olmayanları Mescid-i Aksa’ya sokmama kararının bu diyaloğun sonucu olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bu, İsrail’in yaptığı zulmü kabul etmek değil. Filistin, Kudüs davası konusunda da hiçbir zaman taviz vermeyeceğimizi her zaman vurguluyoruz. Ermenistan ile de fırsat yakaladık. Azerbaycan ile onların arasındaki diyaloğun, her adımın ilişkilerimize olumlu etkisi olacaktır" ifadelerini kullandı.

"Rekorlar devam ediyor"

İhracatın 36 milyar dolarlardan 254 milyar dolara çıktığını vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"İhracatta bu sene rekorlar devam ediyor. Hedefimiz önce 500 milyar dolar ardından 1 trilyon dolara çıkmak. Bu mümkün. ABD ile 100 milyar dolar hedef koyduk. 2 senede 17 milyardan 34,2 milyar dolara çıktı. Bazı kısıtlamalar vardı şimdi kaldırıyorlar demir çelik gibi. Daha da artacak. 100 milyar dolar artık bir ülkeyle hayal değil. Güvenilir bir tedarik zinciri olmanın faydasını görüyoruz. Dünya ticaretinin eskiden yüzde 1’inin altında bir payımız vardı şimdi 1,13’e çıktı. Bu daha da artacaktır".

"Ekonomi diplomasisi"

Temsilcilik açtıkları ülkelerde 2-3 yıl içerisinde ihracatın yüzde 27 arttığın altını çizen Bakan Çavuşoğlu, "Ekonomi diplomasisini devam ettirirken Afrika’nın uyanışını gördükten sonra ’Afrika açılımı’ dedik. Ticaretimiz 4 milyar dolardan 40 milyar dolara çıktı. ’Latin Amerika’ dedik. 800 bin dolardan şimdi 20 milyar dolar kapısına yaklaştık. İkisiyle de artacak. ’Yeniden Asya’ dedik. Bütüncül bir yaklaşımla dedik. Tam 1030 somut projeyle Afrika ülkeleriyle, örgütlerle işbirliği yaptık. Yeniden Asya girişimimiz 4 sene önce başladı, ticaretimiz yüzde 40 arttı. Amacımız ülkemizin refahını arttırmak" dedi.

Küresel sermayenin Türkiye’ye gelmesinin de önemli olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, güven arttıkça sermaye geldiğini, 2003-2022 yılları arasında Türkiye’ye 251,4 milyar dolar dışarıdan doğrudan yatırım geldiğini dile getirdi.

"Milli oranımız yüzde 80’e çıktı"

Ticaretin önündeki engellerin serbest ticaret anlaşmaları ile aşılabileceğini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, "AB ile yaptık Gümrük Birliği anlaşması, bunun güncellenmesi lazım. Kazan kazan anlayışı. AB’nin vizyon eksikliğinin örneklerinden maalesef bir tanesi. Tercihli ticaret anlaşmalarının kapsamının genişletilmesi, serbest ticaretin genişlemesi için müzakereler yapıyoruz. Yatırımcı ve ticaret yapan insanları garanti altına almamız gerekiyor. Turizm dahil teşviklerimiz devam etmeli, vize kolaylığı bunlardan biridir. Milli paralarla ticaret yapmak bizin önceliklerimizden biridir. Savunma sanayine çok önemli yatırım yapıyoruz. Millik oranımız yüzde 80’e çıktı ama bundan parada kazanmamız gerekir. Hep ithal ediyor para veriyorduk. Geçen sene 4.5 milyar dolarlık ihracat yaptık. Bu 45’e de 100’e de çıkacak. Bu nitelikli ürünlerin oranı daha da artacak” diye konuştu.

"Sağlık turizmi"

Sağlık turizminin önceliklerinden biri olduğunun altını çizen Bakan Çavuşoğlu, "Biz şu anda bir çok ülkeyle özellikle Körfez ülkeleriyle sağlık işbirliği anlaşması imzalıyoruz. Yaptığımız devasa yatırımların faydasını gördük şuan karşılığını alıyoruz. Antalya’da özel sektör çok iyi çalışıyor. Ağız, diş sağlığı ve göz noktasında bir çok alanda özel klinikler var. Diş hekimi olmayan insanlar yatırım yapıyor. Bu anlaşmaların sayısını daha da arttıracağız” dedi.

"Bulgaristan sınırındaki tır kuyruğu"

Bulgaristan sınırındaki ihracat kuyruğuna da değinen Bakan Çavuşoğlu, “Bulgaristan tarafında hat sayısı azdı. Özellikle tırların geçmesi için bizimde desteğimizle Bulgaristan tarafı oradaki faklı yapılanmalar vardı temizlediler. Teşekkür ediyoruz komşumuz Bulgaristan’a. Yeni 3 tane hat açtılar, artık burada bekleme olmayacak. Yurt dışından gelen gurbetçi vatandaşlarımız içinde çok iyi olacak. Önümüzdeki günlerde seçimden önce açılışını yapacağız. Bu çok önemli bir gelişme oldu. Laboratuvarda kuruluyor. Önümüzdeki aylarda laboratuvarda açılacak. Oradaki laboratuvar açılıncaya kadar sizlerden gelen talepler neticesinde biz, artık oradan alınan numuneleri 2 saatte bir başkente gönderiyoruz. Eskiden günde bir giderdi” şeklinde konuştu.

"Kiraların yüksek olması"

Yabancıların mülk edinmesi ve kiraların yüksek olmasıyla ilgili de konuşan Bakan Çavuşoğlu, "Bir televizyon programına çıktım. Antalyalıların en büyük şikayeti ne dediler, kiraların yüksek olması dedim. Doğruya doğru. Antalya’da önce Ukrayna Rusya savaşı, sonra deprem kiraları arttırdı. Polis arkadaşımız Alanya’ya, Antalya’ya gelmek istemiyor. Öğretmen aynı şekilde. Turizmciler artık üst düzey yönetici bulamıyor, ev bulması lazım. Bu 1934 yılında çıkan yabancıların mülk edinmesiyle ilgili yasayı biz belirli yıllarda düzenledik. Kısıtlamalarda getirdik. Bu her zaman düzenlenebilir. Bu talebinizi ilgili arkadaşlara ileteceğiz” diye konuştu.

"Almanya’nın aldığı karar saçma"

Vize konusunda AB’nin keyfi ve siyasi uygulaması olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Seçim öncesi son 6 aydır AK Parti’yi ve bizi zora düşürmek için vize başvuru tarihlerini çok uzattılar. Bilim adamımız kongreye gidecek, kongreden iki hafta sonra tarih veriyorlar. İş insanımız fuara katılacak aynı şekilde uygulama yapıyor. Diğer ülkelere de bazı ülkeler baskı yapıyor. Bugün Almanya’nın aldığı bir karar var saçma bir karar. Biz istedik ki sandığı milletimizin ayağına götürelim. Son güne kadar beklettiler. Misyonlarımızın olmadığı yerlerde de sandık açabileceğimizi, sandık kurullarını oluşturabileceğimizi biz YSK’ya gönderdik yazıyı. Vatandaşlar geliyor çok uzak çünkü. Elektronik oya geçmemiz lazım. En güvenli yöntemleri incelesinler partiler. Bunlara geçmemiz lazım. Milletimize güvenelim milletimizi yormayalım. Sonuçta herkes izin verdi Avusturya dahil. Misyonlarımızın olmadığı bazı yerlere sandık açalım dedik hazırlıklarımız yaptık. YSK üyeleri de şimdi Avrupa’da dolaşıyorlar yapıp yapamayacağımızı görüyorlar ve çokta memnunlar. Bizim bugüne kadar yurt dışındaki seçimlerimizde hiçbir şaibe olmadı. Bugün misyonların olmadığı yerlerde izin vermeyeceğiz diye siyasi bir karar aldılar, vize de olduğu gibi. Seçimden sonra vize konusunda bazı tedbirlerimiz var. Bunu keyfi uygulayan ülkelere yönelik. Onlar bizi kısıtlarsa bizde onları kısıtlarız. Büyükelçilikler keyfi uygulama yapacak ben onu Ankara’da ona serbestçe her şeyi yaptıracağım böyle bir şey olmaz. Vereceğiniz bir vize kardeşim. Amaç ne siyaseten bizi sıkıştırmak, bunlara boyun eğecek değiliz.”

"Bahar sorunları aktardı"

ATSO Başkanı Ali Bahar ise, üyelerin yaşadığı sorunlardan bahsederek, "Şehrimizdeki konut satışları ilk bakışta olumlu bir durum gibi görünse de şehrimizin sosyo-kültürel yapısı ile ekonomik yapısını ciddi anlamda değiştiriyor. Memur ve sabit gelirli çalışan nitelikli işgücümüzün devam eden konut sorunları nedeniyle şehrimizden ayrılmak istemeleri, ilerleyen süreçte ticaret hayatını olumsuz etkileyecek bir gelişme gibi görünüyor. Geçmişte daha çok emeklilerin, memurların tercih ettiği bir şehir olan Antalyamız, bu dönemde kabuk değiştirmek suretiyle daha pahalı bir kent olma yolunda ilerliyor. Konut satışı ve kira süreçlerine bağlı olarak vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldığı bu önemli sorunun giderilebilmesi ve daha büyük mağduriyetlerin yaşanmasının önüne geçilebilmesi adına yabancılara yönelik mülk edinme uygulamalarında düzenlemeye gidilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Bahar, vize sorunu, yurtdışı fuar ve organizasyonlara katılımda, iş ve yatırım amaçlı yurtdışı seyahatlerinde ciddi aksamalara neden olduğunu işaret etti. Bahar, Antalya - Kayseri ve Antalya - Eskişehir hızlı tren hatlarının uzunluğu ve ekonomik maliyeti birbirine eşit olsa da, getirileri bakımından ciddi bir farkın söz konusu olduğunu dile getirdi.

Antalya-Eskişehir hattının hayata geçirilmesi durumunda Antalya-Kayseri hattına göre yaklaşık 2 kat daha yüksek bir katma değer oluşturacağını ifade eden Bahar, "Diğer taraftan bu hattın Afyon üzerinden hızlı tren ile İzmir ve Ankara’ya, Eskişehir üzerinden ise Bursa ve İstanbul ile bağlanacak olması, Antalya’mıza kazandıracağı ekonomik değeri kat be kat artıracaktır” dedi.

Kaynak: iha