Güneş kremi seçerken, doğal mineral filtreli olmasının önemine dikkat çeken Dr. Ender Saraç, “Propolis ve non nano mineral çinko içeren güneş kremleri ciltte bir bariyer etkisi oluşturur ve güneşten gelen zararlı UV ışınların cildin alt tabakasına yani dermis tabakasına geçişini engellerler” dedi.

Güneş ışığının havadaki oksijenle reaksiyona girdiğinde ’Serbest Radikaller’ oluşturduğunu aktaran Dr. Ender Saraç, bu parçacıkların ciltle temas ettiğinde ciltte en büyük hasarı gerçekleştirdiğini, cildin temel DNA’sına zarar verdiğini vurguladı. Bu durumun oksidatif strese neden olduğunu kaydeden Saraç, bu noktada propolisin doğal bir bariyer oluşturarak güneş ışınlarına karşı cildi koruduğunu söyledi. Propolisin cilt tarafından hızlıca emilerek, güneş kaynaklı yaşlanmanın diğer bir nedeni olan serbest radikal oluşumunu da engellediğini ve oluşmuş olan radikalleri de temizlediğini belirten Saraç, “Arı sütü ise ciltte kolajen yapımını arttırır. Cildin daha dolgun ve parlak görünmesine yardımcı olur. Ham Bal’a baktığımızda ise cildin nemlenmesine katkı sağladığını görüyoruz. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalarda, ham balın yara ve yanıklar üzerinde kullanıldığını da biliyoruz” dedi.

“Uzun süre güneşe maruz kalınmamalı”

“Güneş kremi seçerken, doğal mineral filtreli olması çok önemlidir” diyen Dr. Saraç, şöyle devam etti:

“Örneğin; propolis ve non nano mineral çinko içeren güneş kremleri ciltte bir bariyer etkisi oluşturur ve güneşten gelen zararlı UV ışınların cildin alt tabakasına yani dermis tabakasına geçişini engellerler. Dolayısıyla güneş ışını kaynaklı oluşabilecek hasarında önüne geçerler. Çünkü uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak başta erken yaşlanma, kırışıklık oluşumu gibi sonuçlara neden olabilir. Güneş yanıkları ve erken yaşlanma oldukça zorlayıcı durumlar olmakla birlikte zararlı güneş ışınları maruziyetinin en korkulan sonucu ise cilt kanseridir. Doğal mineral filtreli ve 50 SPF güneş kremi kullanmanın yanında, gün içinde 11.00-15.00 saatleri arasında uzun süre güneşe maruz kalınmamalıdır. Ayrıca güneş kremi tercih ederken hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruyuculuğu olup olmadığına bakılmalıdır. Güneş kremi güneşe çıkmadan 30 dakika öncesinde sürülmeli ve 2 saatte bir tekrar cilde uygulanmalıdır. Bunun yanında, denizleri ve çevreyi kirletmeyen doğa dostu güneş kremleri tercih edilmelidir.”

“Propolisin zararlı güneş ışınlarından koruyucu etkisi doğrulandı”

Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, güneşin cilt üzerine etkileri ile ilgili yapılmış bilimsel çalışmalardan bahsetti. BEE’O Propolis Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı; “2016 yılında Doğu Çin Üniversitesi’nde yürütülen in vitro (laboratuvar ortamı) koşullardaki bilimsel çalışmada, cilt hücrelerine ve kanser hücrelerine 48 saat boyunca propolisin fenolik bileşeni olan krisin verilmiştir. İnsan cilt hücrelerinin anti-photoaging aktivitesi, kolajen I sentezi ve antioksidan kapasiteleri değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda, krisinin kolajen I sentezini artırarak oksidasyon hasarını onardığı ve anti-photoaging aktivite gösterdiği görülmüştür. Krisinin kozmetik ürünlerinde potansiyel anti-photoaging ve cilt kanserine karşı koruyucu bir bileşen olarak kullanılabileceği bildirilmiştir. 2017 yılında Meksika’da Guanajuato Üniversitesi’nde yapılan diğer bir bilimsel çalışmada, ise propolisin güneş ışınlarına karşı koruyucu etkisi incelenmiştir. Çalışmada propolis içeren üç topikal farmasötik yani likit krem, losyon ve yarı katı jel preparat, 10 sağlıklı bireyin ciltleri üzerine santimetrekare başına 2 miligram propolis olacak şekilde uygulanmıştır. Propolisin zararlı güneş ışınlarına karşı koruyucu etkisi incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, in vitro ve in vivo (organizmada) koşullarda propolisin zararlı güneş ışınlarından koruyucu etkisi doğrulanmıştır” diye konuştu.

Kaynak: iha