Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof.Dr. Özlenen Özkan, dünyada yapılan tüm rahim nakillerinin, "Ömer Özkan" tekniği ile yapıldığını belirterek, "Bütün dünyada kullanılan bizim kullandığımız teknik. Özkan ekibinin yaptığı tekniktir. Eğer Nobel’e aday gösterilirse alacağını düşünüyorum" dedi.

AÜ Rektörü Özlenen Özkan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü çerçevesinde kentte görev yapan gazetecilerle sosyal tesislerde bir araya geldi. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş’ın da katıldığı programda açıklamalarda bulunan Özkan, Antalya Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirdikleri otoparkın kısa süre sonra hizmete gireceğini bildirdi. Çocuk ve kadın doğum hastanesinin yapılması gibi bir hedefinin olduğunu da dile getiren Özkan, hasta yakınları için yapılan oteldeki çalışmaların birkaç ay içinde tamamlanacağını bildirdi.

"Rahim nakli için çok talep var"

AÜ’de birçok başarılı nakille ilklere imza attıklarını hatırlatan Özlenen Özkan, Sağlık Bakanlığına yaptıkları başvurunun onaylanmasının ardından akciğer nakline de başlayacaklarını işaret etti. Yaptıkları rahim nakillerinden Derya Sert ve Havva Erdem’in bebeklerini dünyaya getirdiğini işaret eden Özkan, "Rahim nakli için çok fazla talep var, bu başvuru sayısının karaciğer ve böbrek nakli bekleyenleri geçebilir" diye konuştu.

Çok fazla kadının rahim nakline ihtiyacı olduğunu gördüklerini ifade eden Özkan, "Biz sadece rahimi doğuştan olmayanlara değil, bir şekilde rahmini sonradan kaybeden kadınlara da bu ameliyatı yapacağız. Değişik şekilde cinsiyet değişimi için başvuranlarda oluyor. Bunlar gerçekçi şeyler değil tabii ki. Dünyada da geçerli değil. Bu anlamda sadece kendi yumurtası olan evli, sperm sıkıntısı olmayan çiftlere yapılacak. Bu ameliyatın amacı kendi çocuğunu taşımasıdır. Türkiye’den ve yurt dışından ciddi bir talep var. Eğer mevzuat gündeme gelirse belirlenen merkezler bu ameliyatı yapacaktır" şeklinde konuştu.

"Nobel’lik bir iş"

Bu başarılı operasyonun Nobel Ödülü noktasında düşünceleri sorulan Özkan, "Bakıldığı zaman dünyada Nobel’i böbrek, karaciğer nakli, tüp bebek almış. Bu ameliyatta üreme fizyolojisinde bir çığır açtı. Asla üreyemeyecek bir insana kendi bebeğini doğurma şansı verdi. Bu anlamda bu durum Nobel için çok uygun bir durum. Uzun zamandan beri bir kliniğe verilmemiş bu ödül. Tıp Nobel’i insanlığa faydası olan, yaygın olan prosedürlere göre veriliyor. Bütün dünyada kullanılan bizim kullandığımız teknik. Özkan ekibinin yaptığı tekniktir. Eğer Nobel’e aday gösterilirse alacağını düşünüyorum. Ameliyatın yavaş yavaş bu kriterleri sağladığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Türkiye’nin en büyük 7. teknokentiyiz."

AÜ’nün teknokentinde yerli ve milli muharip uçağının yazılımıyla ilgili yapılan çalışmaları da aktaran Özkan, "Yazılımı üniversiteye kazandırdık, kısa süre sonra çalışmalar başlayacak. Türkiye’nin en büyük 7. teknokentiyiz. Bilişimde iyi bir yerdeyiz, dünyadan da talep var. Bilişim ve tarım için ilgi çekiyoruz. Bu işi TUSAŞ ile yapacağız. Şu an takvim belirlenmedi ama hızlı şekilde olmasını istiyoruz" ifadelerine yer verdi.

Hayvandan insana yapılan organ nakillerine de değinen Rektör Özkan, "Daha çok başında bu ameliyatlar. Yapılan kalp ve böbrek nakli. Bu durum bir şeylerin önemli bir aşamasıdır. Dikkat çekici ve ilham verici oldu. Bizim de çalışmalarımız var. Organ naklindeki en büyük sıkıntı, ameliyat sonrası kullanılan ilaçların yan etkisidir. Her zaman olmuyor ama ciddi yan etkiler oluyor. Karaciğer nakli olmaktan başka şansınız da yok. İlaçların yan etkisi olmadan nasıl ameliyat yapılabilir. Şuan en revaçta olan hayvanlardan yapılması, yada genetik yapıların değiştirilmesiyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Bunlar çok uzun sonuçları olan prosedürler. 2023 biraz erken gibi ama tamamlandığı aman hemen sonuçları paylaşacağız" diye konuştu.

Sokak köpekleri

Üniversite yerleşkesindeki sokak hayvanlarının durumu ve ayda 35 ısırma vakasının olmasını değerlendiren Özkan, "Kampüsümüz çok yeşil ve güzel ama insanlar burayı barınak olarak görüyorlar. Dışarıdan arabayla içeri girip köpekleri bırakıp gidiyorlar. Bizim bunu bitirme şansımız yok. Üniversitenin çevresine yapılan tel çitlerimiz bile kesilmiş. Nasıl başa çıkacağımızı bilmiyoruz, 300 köpeğimiz var. Bir kısmı bazen agresifleşebiliyor. Belediyeler yardım ediyor ama zor bir süreç. Hiçbir hayvana zarar vermiyoruz. Her ay 35-40 ısırık vakası oluyor. Öğrenciler, öğretim üyeleri, hastalar saldırıya uğruyor. Bir şekilde kısırlaştırmaya başladık. Ama eğer halk gelip köpekleri buraya bırakırsa bu işin sonu yok, zor bir süreç olacak. Belediyelerin yanında halkımızın da desteklemesi lazım. Hayvanlara asla eziyet etmiyoruz. Ama sayıları azaltmamız gerekiyor" dedi.

"Siyaset planım yok"

Özkan, bir gazetecinin, ’İsminiz siyasette geçiyor’ sözleri karşısında şu açıklamayı yaptı:

"Siyasi bir planım yok. Tek amacım projelerimi bitirmek, üniversiteyi çok seviyorum. Şu an siyasetle bir ilgim yok. Bir şeyler başarabilirsem Antalya kazanacak. Siyasetlik bir şey yok."

Yolun kapatılması

Özkan, üniversite yerleşkesinin ortasından geçen yolun kapatılması ve zaman zaman kısıtlanmasıyla ilgili olarak, "Bu durum bilgim dahilinde, bizim trafiği azaltmak gibi bir misyonumuz yok. Burada bir fabrika olsa içinden trafik geçebilir miydi? Ayrıca birçok trafik kazası oldu. Bizim kampüsümüzün yeşil olması lazım, güvenli olması lazım. Bir türlü bu trafikle başa çıkamadık. Böyle bir uygulama yaptık. Bizim trafiği rahatlatmak gibi bir görevimiz yok" açıklamasını yaptı.

Özkan, kuduz aşısı noktasında bir sıkıntılarının olmadığını sözlerine ekledi.

Kaynak: iha